Peptit Kollajen Nedir ?
Sizlerden peptit kollajen hakkında bir çok soru almamızın ve internette bu konu hakkında bir çok bilgi kirliliği bulunması sebebiyle peptit kollajen nedir başlıklı bir yazı hazırlamak istedik. Peptit kollajen vücudumuzun bir çok bölgesinden salgılanan bir protein türüdür. Peptit kollajen destekli yiyeceklerin tüketilmesi çok eski dönemlerden bugüne kadar kullanılan bir yöntem olmuştur. Gelişen teknoloji ile beraber kollajen destek ve takviye yöntemleri değişmiştir. Peptit kollajen nedir başlıklı yazımız içerisinde değişen teknolojiler doğrultusunda kollajen destekleri hakkında da bilgi vermiş olacağız.
Gelişen teknolojiler sayesinde çok önemli olan kollajen, maksimum verimlilik almak hedeflenerek ve büyük uğraşların sonunda hidrolize edilmesi başarı ile sonuçlanmıştır. Büyük moleküllü proteinler, daha küçük molekül ağırlıklı peptitlere parçalanarak kollajenin, bağırsaktaki en verimli emiliminin sağlanması hedeflenmiştir. Hidroliz işlemi ile molekül ağırlığı küçültülmüş ve yararlılığı daha fazla olan formu “kollajen peptit” ortaya çıkmıştır. Bazı kollajen üreticileri kendi ürettikleri kollajenleri, kollajen peptit olarak adlandırmaktadır. Kollajen peptit kelimesi üzerinde bir fark algısı yaratılmaya çalışılsada kollajen peptit kelime anlamı olarak yukarıda açıkladığımızdan pek de farklı değildir. Kısaca bir kez daha söylemek gerekirse eğer; kollajen peptit anlamı, kollajenin hidrolize edilerek molekül ağırlığını düşürme işlemine verilen addır. Kollajen tercih ederken çok daha farklı sorularla alacağınız ürünü tercih etmek daha doğru olacaktır. Bu sorularınız için doğru cevapların verildiği bir ürün bulduysanız, doğru bir kollajen takviyesi bulduğunuza emin olabilirsiniz. Peptit kollajen nedir yazısı altında bu sorulara cevap veremesek web sitemiz üzerinden diğer bilgilendirici bloklarımızı okuyarak yukarıdaki gibi sorulara cevap bulabilirsiniz. Peptit kollajen kullanımı deri tabakanızın bütünlüğü, eklemler arasında jel doku, saç ve tırnaklarınız için oldukça yararlı bir besin takviyesi olacaktır. Kollajen takviyesi gelişen teknoloji ile birlikte dışarıdan takviye alınabilecek şekle getirilmiştir. Bu bizlere büyük bir kolaylık sunmaktadır. Bu teknoloji sayesinde peptit kollajen kullanımı başlamış ve günden güne de yaygınlaşmaktadır.
Kaç Yaşından Sonra Kollajen Kullanmalıyım ?
Gelişen teknoloji, kollajenin peptitler halinde kullanımına uygun hale getirmesiyle beraber kaç yaşından sonra kollajen kullanmalıyım gibi sorular uzmanlara en çok yöneltilen sorular arasında yerini almıştır.
Kollajen bildiğiniz gibi cilt, kas ve kemik yapımız için büyük faydalara sahiptir. Ancak kollajen genellikle cilt için kullanılan bir sağlık ürünü halini almıştır. Sağlık ürünleri arasında trend olan kollajenin kullanım alanları oldukça genişlemiştir. Kollajenin bu kadar popüler hale gelmesinin sebepleri arasında dış etkenler, doğru beslenme biçiminin yetersiz kalması, güneş, sigara dumanı, kimyasal kirleticiler gibi bir çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörlere hepimiz dünyaya geldiğimizden itibaren maruz kalıyoruz.
Peki gelelim asıl sorumuz olan kaç yaşından sonra kollajen kullanmalıyım sorusuna. Vücut kollajeni, proteinli besinlerle kazandığımız aminoasitlerden üretir. Ancak yaşlandıkça kollajen üretimimiz yavaşlamaya başlar. 30 yaş itibari ile kollajen üretimi yılda yaklaşık yüzde 1-2 oranında düşer. 40 yaşına gelindiğinde ise kollajenin yüzde 10-20’si kaybedilir. Bunu şöylede özetleyebiliriz; yaş aldıkça daha az kollajen üretip daha fazla kollajen kaybediyoruz. Bu bilgilendirmeden sonra aslında size şu yaştan sonra kollajen kullanmanız mutlaka gerekiyor diye bir bilgi vermeniz çok da doğru olacağını düşünmüyorum. Sonuçta vücut 30 yaş sonrasında kollajen üretimini kesinlikle azaltıyor. Ancak bu demek değildir ki 25 yaşındayken kollajen tamamen beklenen ve ihtiyaç duyulan oranda üretiliyor. Sonuçta yaşlanmanın vücuda olan etkilerinin oluşumu yavaş yavaş başlıyor.
Yapılan bazı araştırmalara göre, cildin 20 yaşından itibaren ciddi oranda korunmaya başlanması gerektiği ortaya konmuştur. Dış etkenler günümüz de cilt için alınacak önlemlerin çok daha genç yaş sınırına inmesinde büyük etken halini almıştır. Yaşadığımız şehir hayatında ne yazık ki hava kirliliği oranı oldukça yüksektir ve git gide de artış göstermektedir. İklimsel değişiklikler sebebiyle güneş daha da korunulması gereken bir hal almıştır. Beslenme biçimimizin gittikçe yanlış bir yolda olan ilerleyişi besinlerin takviyesini oldukça azaltmıştır. Bu gibi durumların hepsi göz önüne alındığında kaç yaşından sonra kollajen kullanmalıyım sorusun cevap da çıkmaktadır.
