Düşük Proteinli Beslenme
Düşük Proteinli Beslenme
Düşük proteinli beslenme bir kişinin tercihi olabileceği gibi zorunlu olduğu durumlarda söz konusudur. Sağlıklı bir bireyin beslenmesinde ortalama %15-20 oranında protein tüketimi önerilir. Düşük proteinli ürünler ve gıdalar ile günlük tüketilmekte olan protein miktarı tercih ve ihtiyaçlar doğrultusunda azaltılabilir.
Kimler Düşük Proteinli Beslenir?
Günümüzde dikkat çekilen yüksek proteinli ürünlerin yanı sıra unutulmaması gereken protein kısıtlı beslenen kişiler de vardır. Genellikle metabolik hastalıklarda tek tedavi yöntemi tıbbi beslenme tedavisidir. Hayat boyu devam eden bu tedavide düşük proteinli beslenme şekli uygulanır.
Fenilketonüri gibi bazı kişilerde görülen proteinin sebep olduğu rahatsızlıklar sebebiyle bu bir tercih değil mecburiyet olabilir. Kalıtsal metabolik hastalıklarda proteinin vücutta kullanılması sonucu beyin hasarı gibi ciddi yan etkiler görülebilmektedir.
Diyetisyenler; böbrek rahatsızlığı, diyabetik nefropatisi, fenilketonüri veya homosistinüri hastalarına düşük proteinli beslenmeleri amacıyla düşük proteinli ürünler ile hazırlanan özel bir beslenme diyeti tavsiye edebilir.
Proteinin aşırı miktarda alınması aşağıdaki durumların ortaya çıkmasına neden olabilir:
- Kilo almak
- Ağız kokusu
- Kabızlık
- İshal
- Su kaybı
- Böbrek hasarı
- Böbrek taşı
- Kanser riskinde artış
- Kalp hastalıkları
- Kalsiyum ve kemik kaybı
- Karaciğer komplikasyonları
Düşük Proteinli Beslenmenin Faydaları
Tüm bu nedenlerden dolayı et ağırlıklı diyetler tehlikeli olabilir ve kişide koroner kalp hastalığı, göğüs, bağırsak ve prostat kanseri gelişme riskini artırabilir. Düşük proteinli ürünler sayesinde, günümüzde protein tüketimini azaltmak isteyen kişiler için geniş bir ürün yelpazesi bulunmaktadır.
Özellikle kırmızı et tüketiminin kanser ile ilişkisine yapılan çalışmaların sonuçlarına göre yoğun kırmızı et tüketimi tetikleyici olarak gösterilmektedir. Kanser gelişiminde et tüketimi tek kaynak olarak değerlendirilmemek ile birlikte, proteinin kanser yapıcı etkisi için proteinin pişirilme şekli, süresi ve ısısı da diğer etkenler arasında ele alınmalıdır.
Kahvaltılık ikame ürünlerden, çorbaya, makarnaya ve hatta atıştırmalık ürünlere kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan düşük proteinli ürünler günün hemen her saati ve her öğün için bir alternatif oluşturmaktadırlar. Protein yoğunluğu az beslenmek isteyen herkesçe tercih edilebilecek ürünler ile alternatif yemekler hazırlanabilir. Gün içerisinde tüketilen protein miktarı kontrol altında tutulurken aranan lezzetlerden feragat etmek ise düşük proteinli ürünler sayesinde mümkün kılınmaktadır.
