Çölyak Nedir?
Çölyak hastası nasıl beslenmelidir?
Gluten enteropatisi ve çölyak aynı anlama gelmektedir. Bağırsaklarımızda bulunan be besinlerin emilmesini sağlayan vilyus denilen ince tüysü yapının glüten nedeni ile düzleşmesi , bozulması durumuna çölyak denilmektedir. Bu durum yani çölyak nedeni ile bağırsak sisteminin tamamen deforme olması ve besinlerin emiliminin sağlanamaması nedeni ile kişilerin bağışıklık sisteminin çökmesine neden olmaktadır bu durum nedeni ile çölyak tanısı alan kişilerin diğer tüm hastalıklara daha açık olması durumu gelişmektedir. Bu nedenle çölyak tanısı alan kişilerin % 100 glutensiz beslenmeyi ömür boyunca takip etmeleri gerekmektedir. Kişiler doğuştan çölyak hastası olmamasına rağmen 30-40 hatta 70 yaşında bile çölyak tanısı alabilirler. Aslında kişinin genetik yatkınlığı , ağır depresyon ya da travma geçirmeleri durumunda sonradan çölyak tanısı alabilirler.
Karın ağrısı, sindirim siteminin çok çalışması ya da tersi durum(yavaş çalışması) deride döküntü ya da farklı deri hastalıkları, istenmeyen kilo kaybı , aşırı ödem , kusma, kısırlık çölyak hastalığının en yoğun belirtilerindendir.
Aslında buğday alerjisi , glüten alerjisi olan kişilerde de çölyak hastalığında olan belirtiler gözlenmektedir. Bu kişilerinde glütensiz beslenme izlemeleri gerekmektedir. Çölyak olan kişiler ile alerjisi olan kişilerin arasında ki en önemli beslenme farkı çölyak olan kişilerin yaşam boyu glütensiz diyet takip etmeleri gerekirken buğday alerjisi ya da glüten alerjisi olan kişilerin geçici dönemle glütensiz beslenmeleri yeterli olacaktır.
Ayrıca çölyak olan kişiler glüten bulaşığı ,çapraz bulaşma ya da kontaminasyon dediğimiz duruma da dikkat eden bir belenme izlemeleri gerekir. Bunun yanın da glüten alerjisi olan kişilerin sadece glüten içermeyen gıdalar ile beslenmeleri yeterli olacaktır.
Gluten alerjisi olan kişilerde bağırsaklarda bulunan vilyuslarda deformasyon olmaz sadece kişiler glüten içeren gıdalar tükettiklerinde şikayetlerinde artış olur ve yaşam kalitelerinde ciddi düşme olmaktadır.
Çölyak hastaları arpa, buğday, çavdar ve yulaf gibi gıdalardan kesinlikle uzak durmalılar. Hatta bulaşık olma ihtimali olan yani bir kaşık ile glüten içeren bir gıda karıştırıldıysa buna dikkat etmeliler. Özellikle tahta ve teflon gibi maddeler bulaşma ihtimali yüksek olan maddelerdir. Bu nedenle çölyak hastalığının daha önce kullanılmamış özel tencere ve kaşıklar kullanarak ürünlerini pişirmeleri gerekmektedir. Daha önceden kullanılmış fırında çölyak hastalarının kendi gıdalarını pişirmemeleri gerekmektedir. Hatta bazı çölyaklıların fırının önünden geçerken havadaki glütenden bile etkilenerek rahatsızlandıkları gözlemlenmiştir.
Sıfır glüten ve sıfır bulaşma ile ömür boyu diyet takip eden çölyak hastalarının genel yaşam kalitelerinde herhangi bir problem yaşamadıkları gözlemlenmiştir fakat diyetlerinde açık veren kişilerin bağışıklık sistemlerinin zayıf olması nedeni ile tüm diğer hastalıklara özelliklede bağırsak kanserine çok açık oldukları özellikle belirtilmektedir.